700TL
den başlayan fiyatlarla
Kaş Haritada Göster Sadece Oda
700TL
den başlayan fiyatlarla
Patara antik kenti Antalya
- Fethiye arasında, Ksanthos vadisinin güneybatı ucunda deniz kıyısında yer
alır. Tanrı Apollon’un doğduğu yer ve Apollon kehanet merkezi olarak bilinen
Patara, Lykia'nın en önemli ve en eski kentlerindendir.
Patara’nın tarihsel varlığına ilişkin ilk verileri Apollon kehanetiyle ilgili
olarak tarihçiler Herodotos ve Hekataios’tan öğrenmekteyiz. Pers komutanı
Harpagos yönetiminde ordunun İ.Ö. 540 yıllarındaki Lykia seferini anlatan ilk
bilgiler Herodotos’a aittir.
Önceleri kent hakkında 6. yüzyıl öncesi hakkında yeterli tarihsel ve arkeolojik
bilgi bulunmamaktayken, 1988 yılından beri kesintisiz yürütülen Patara
kazılarında, Tepecik’te Tunç Çağı buluntularıyla bir arada ele geçen
Protogeometrik çömlek parçaları, İ.Ö. 11. ve 10. yüzyıla tarihlenerek daha erken
dönemler hakkında bilgi sahibi olmamız sağlanmıştır. Ayrıca Tepecik Sarnıcı
içinden çıkan iki adet terrakotta heykelciğin Geç Tunç Çağ ya da Erken Demir
Çağ içlerinden olması da sürekli bir yerleşimin izlerini işaret etmektedir.
Patara’nın en önemli yapılarından biriside Erken Roma Dönemi’nde yapılan Yol
Kılavuz Anıtı’dır (Miliarium Lyciae). Bunun yanı sıra Patara Nekropolü ve mezar
mimarisi kentin önemine koşut olacak denli çeşitli ve zengindir. Klasik bir
Lykia kentine göre az sayıda da olsa, erken dönemi simgeleyen mezar
bulunmaktadır. Buna karşın özellikle Hellenistik ve Roma Dönemi’ne ait çok
sayıda farklı mezar mimarisi de Patara’ya özgüdür. Faklı tipte anıt mezarları
yansıtan yapılar genelde limanın çevresinde yer almaktadır. Kentin mimarisine genel
olarak bakıldığında da hem dönemsel hem de mimari açıdan oldukça geniş ve
gelişmiş bir düzeyde olduğu görülmektedir.
100,00 paracık kazanım
Satış Tarih Aralığı01.03.2022 - 31.05.2022
Konaklama Tarih Aralığı01.03.2022 - 31.10.2022
Patara antik kenti Antalya
- Fethiye arasında, Ksanthos vadisinin güneybatı ucunda deniz kıyısında yer
alır. Tanrı Apollon’un doğduğu yer ve Apollon kehanet merkezi olarak bilinen
Patara, Lykia'nın en önemli ve en eski kentlerindendir.
Patara’nın tarihsel varlığına ilişkin ilk verileri Apollon kehanetiyle ilgili
olarak tarihçiler Herodotos ve Hekataios’tan öğrenmekteyiz. Pers komutanı
Harpagos yönetiminde ordunun İ.Ö. 540 yıllarındaki Lykia seferini anlatan ilk
bilgiler Herodotos’a aittir.
Önceleri kent hakkında 6. yüzyıl öncesi hakkında yeterli tarihsel ve arkeolojik
bilgi bulunmamaktayken, 1988 yılından beri kesintisiz yürütülen Patara
kazılarında, Tepecik’te Tunç Çağı buluntularıyla bir arada ele geçen
Protogeometrik çömlek parçaları, İ.Ö. 11. ve 10. yüzyıla tarihlenerek daha erken
dönemler hakkında bilgi sahibi olmamız sağlanmıştır. Ayrıca Tepecik Sarnıcı
içinden çıkan iki adet terrakotta heykelciğin Geç Tunç Çağ ya da Erken Demir
Çağ içlerinden olması da sürekli bir yerleşimin izlerini işaret etmektedir.
Patara’nın en önemli yapılarından biriside Erken Roma Dönemi’nde yapılan Yol
Kılavuz Anıtı’dır (Miliarium Lyciae). Bunun yanı sıra Patara Nekropolü ve mezar
mimarisi kentin önemine koşut olacak denli çeşitli ve zengindir. Klasik bir
Lykia kentine göre az sayıda da olsa, erken dönemi simgeleyen mezar
bulunmaktadır. Buna karşın özellikle Hellenistik ve Roma Dönemi’ne ait çok
sayıda farklı mezar mimarisi de Patara’ya özgüdür. Faklı tipte anıt mezarları
yansıtan yapılar genelde limanın çevresinde yer almaktadır. Kentin mimarisine genel
olarak bakıldığında da hem dönemsel hem de mimari açıdan oldukça geniş ve
gelişmiş bir düzeyde olduğu görülmektedir.
Konaklama Tarih Aralığı / Konaklama Tipi | Yetişkin Fiyatları | İlave Kişi | Çocuk |
700TL
den başlayan fiyatlarla
Patara antik kenti Antalya
- Fethiye arasında, Ksanthos vadisinin güneybatı ucunda deniz kıyısında yer
alır. Tanrı Apollon’un doğduğu yer ve Apollon kehanet merkezi olarak bilinen
Patara, Lykia'nın en önemli ve en eski kentlerindendir.
Patara’nın tarihsel varlığına ilişkin ilk verileri Apollon kehanetiyle ilgili
olarak tarihçiler Herodotos ve Hekataios’tan öğrenmekteyiz. Pers komutanı
Harpagos yönetiminde ordunun İ.Ö. 540 yıllarındaki Lykia seferini anlatan ilk
bilgiler Herodotos’a aittir.
Önceleri kent hakkında 6. yüzyıl öncesi hakkında yeterli tarihsel ve arkeolojik
bilgi bulunmamaktayken, 1988 yılından beri kesintisiz yürütülen Patara
kazılarında, Tepecik’te Tunç Çağı buluntularıyla bir arada ele geçen
Protogeometrik çömlek parçaları, İ.Ö. 11. ve 10. yüzyıla tarihlenerek daha erken
dönemler hakkında bilgi sahibi olmamız sağlanmıştır. Ayrıca Tepecik Sarnıcı
içinden çıkan iki adet terrakotta heykelciğin Geç Tunç Çağ ya da Erken Demir
Çağ içlerinden olması da sürekli bir yerleşimin izlerini işaret etmektedir.
Patara’nın en önemli yapılarından biriside Erken Roma Dönemi’nde yapılan Yol
Kılavuz Anıtı’dır (Miliarium Lyciae). Bunun yanı sıra Patara Nekropolü ve mezar
mimarisi kentin önemine koşut olacak denli çeşitli ve zengindir. Klasik bir
Lykia kentine göre az sayıda da olsa, erken dönemi simgeleyen mezar
bulunmaktadır. Buna karşın özellikle Hellenistik ve Roma Dönemi’ne ait çok
sayıda farklı mezar mimarisi de Patara’ya özgüdür. Faklı tipte anıt mezarları
yansıtan yapılar genelde limanın çevresinde yer almaktadır. Kentin mimarisine genel
olarak bakıldığında da hem dönemsel hem de mimari açıdan oldukça geniş ve
gelişmiş bir düzeyde olduğu görülmektedir.
100,00 paracık kazanım
Satış Tarih Aralığı01.03.2022 - 31.05.2022
Konaklama Tarih Aralığı01.03.2022 - 31.10.2022
Oda Seçimi Yapınız !
Oda Seçimi Yapınız !